Ortaokulda seçmeli ders olarak başladığım fotoğrafçılık beni gizemli
dünyasının içine çekmeye devam etti ve etmeye devam ediyor.
Jüpiter 12 ile başlayan seyahatim Zenit, Nikon, Hp ve bir çok
modelden sonra şu an Sony A200 serisi bir DSR makinaya sürmekte.

Fotoğrafçılık bir bakış açısı, bir duygu, bir anlam, bir güzellik,
bir dışa vuruş, bir anlatımdır. Bazen gözün göremediklerini bizlere
ufacık bir kare gösterir veya anlatır. Çıplaklıktan, Makroya kadar
bir çok kare elde edebilirsiniz ama duygu olmazsa sadece görsel olur.

Bir kadeh şarabı ölümsüzleştirebilirsiniz ama aynı kadehi ışıkla
oynayarak duygu yükleyebilirsiniz. Bir çiçeği çekersiniz çok güzeldir
ama bir makro çekim yaparsınız içindeki güzelliği de sunarak daha da
Güzelleştirirsiniz.

Bence Kötü Fotoğraf yoktur, Kötü çekim vardır. Bu yola çıktığımda
standart ayarlarla başladım. Dijital Makinalar çıktı otomatik
ayarlarla devam ettim, Katıldığım grupların bana öğrettiği bu işin
standarttı olmasına karşın kendinin de buna katkıda bulunabileceğin
oldu ve o andan sonra hep oynamaya başladım ayarlarla ve ışığın
derinliğin ve görselliğin birlikteliklerini görmeye başladım.
Daha yolun başındayım, bir profesyonel olamam belki ama yarısı
na ulaşmak bile beni Onurlandıracaktır.

Bol Fotoğraflı günler dilerim……